Header Ads

İnceleme: Grand Theft Auto: Liberty City Stories


 Yan oyunsun oğlum sen kendine gel! Ne demek hikaye kasacağım? Bu Rockstar gerçekten çok deli ya, inanılmaz.

2005 senesinde ilk başta PSP için geliştirilen oyun sonrasında PS2 ve mobil platformlara da uyarlandı. E tabii ki GTA'nın dillere destan modder'ları PC'yi de es geçmedi. PC için de bilgisayarda oynanabilen bir mod da çıkardılar sağ olsunlar. Bugün sizlere bu Rockstar oyununu anlatabiliyorsam bunu yapan modder sağ olsun. Modder'lar adamdır. Modder'ları sevin!



Toni Cipriani ile tanışalım.

Ben aslında çok ileride fark etsem de, Toni ile ilk karşılaşmamız değil. GTA 3'te de Leone çetesinde saygın bir kişi olarak görmüştük ve beraber görevlere çıkmıştık. Ancak ben Toni'yi tamamen hafızamdan silmişim. Liberty City Stories'i oynarken şans eseri Toni'nin GTA 3'te de olduğunu fark edince şaşırmıştım.

Liberty City Stories'de, GTA 3'ün üç sene öncesini oynuyoruz. Bu yüzden Toni'de aslında mafyada yeni sayılır. Şehre uzun süreler sonra yeni geldiği için mafyada ayak işlerinde çalıştırıldığı yetmediği gibi, bir yandan da annesini memnun etmeye çalışır. Hatta öyle ki, annesine hiçbir yaptığı işi beğendiremediği için annemiz peşimize tetikçi bile takar. Evet, yanlış duymadınız. Annemiz bu oyunda peşimize tetikçi takıyor.


Günümüze kıyasla uzun, zamanına göre kısa olan bu yan oyun kıvamındaki oyunların aslında orijinal oyunlarından tek farkı daha farklı bir zaman diliminde geçmeleri. 

Bir de PSP özel diye çıktıkları için grafikleri bir iki tık daha düşürülmüş durumda çıkıyor. 

Oyunun incelemesini yine de yapacağım ama Vice City Stories'den çokta farklı bir inceleme olacağını söylesem yalan olur. Hatta onun gibi bile olmaz çünkü kendilerini PSP emülatöründen deneyimlemişken bu oyunumuzu direkt olarak bilgisayardaki bir mod aracılığıyla denedim. Bu yüzden Vice City mekaniklerinde bir Liberty City oynadım diyebilirim.





Tanıdık simalar...

GTA 3'ten zaten tanıdık olan simalar varken Vice City ile de bağlı olaylar duyabiliyoruz. Bunlardan en büyük örneği ise Toni'nin Forelli ailesi ile takışması. Hani şu Tommy'nin başına üşüşen Sonny Forelli'nin dahil olduğu aile. Tabii oyunların geçtiği tarihe bakacak olursak Vice City 1986'da geçerken LCS ise 1998 yılında geçiyor. Yani siz bu oyunu oynarken Sonny sizin Forelli ailesine yaşattıklarınızı cehennemden izliyor. :D

Bunun dışında hem GTA 3 hem de GTA Vice City'de bana sempatik geldiği için bahsettiğim Donald Love'ı bu oyunda da görüyoruz. Siyasete hazırlanan Donald bu oyunda, GTA 3'teki imajına göre çok daha sosyopat duruyor.

Ayrıca zengin olmak için Vice City oyunundaki bize o meşhur helikopterli görevi veren Avery abiyi de bize öldürtüyor. Neden? Avery onun eskiden akıl hocasıymış, şimdi ki planlarını çalarsa multi milyarder olacakmış. Gerçekten GTA 3'te beslediğim tüm sempatiyi kaybettim adama karşı. 

Hocanı öldürmek nedir ya...


Vice City Stories'e göre kıyaslayacak olursam burada daha durgun bir GTA deneyimlediğimi söyleyebilirim.

VCS hem GTA 4'e geçiş yapmadan önce son çıkan oyun olmasıyla hem de döneminin en yeni makinesini çıkması sebebiyle bayağı dinamik bir yapıdaydı. Her GTA görevinde çılgın görevler vardır ancak VCS bu konuda farklı bir çıtadaydı. 

LCS'de ise daha stabil kalınmış ancak Liberty şehri içindeki lore'a ağırlık verilmiş. Yani LCS'yi oynadığınızda GTA 3'te gerçekleşecek olayları daha kapsamlı bir şekilde anlamış oluyorsunuz. 

Direkt olarak bir bağları bulunmasa da Claude'un şehrin hikayesine dahil olmadan önce şehrin bu konuma nasıl geldiğini daha rahat anlıyorsunuz.


En Önemsemediğim Yer: Grafikler

Bir oyunda grafikler eğer önemli bir kriterinizse zaten yanlış yazıdasın sayın okur. Grafik konusunda ise tek yorumum VCS ile hiçbir farkı yok. Aslında yok tabii. Ben bilgisayarda modla oynadığım için karşılaştığım grafikler San Andreas ile eşdeğer diyebilirim fakat mekanikler Vice City'nin aynısıydı.

Böyle durumda bir oyunla Liberty City haritasını deneyimlemek de oldukça güzeldi. Birçok oyuncu tarafından hala Liberty şehri soğuk bulunup sevilmese de bana garip bir şekilde ev hissi veriyor. Bilmiyorum belki de ben çok karamsar biriyimdir. 
(Tamam dumanı suratınıza üflemiyorum kızmayın.)


"GÖKLERDE KARTAL GİBİYDİMMM" yapamıyoruz hiç?

GTA oyunlarında genelde görev gidişatları belli bir tempodadır. Bazı görevlerde denize ineriz bazılarında göklere çıkar, ama genelde yaya olarak ya da kara araçlarıyla savaş döndürürüz. He bir de ara sıra çatlak görevler gelir onları da arada gömeriz. Dikkatimi çeken nokta şu ki, üçüncü boyuta ilk geçen oyunda bile bir tane de olsa uçakla ilgili görev varken bu oyunda hiçbir şekilde hava görevi yok? 

Ne bir helikopter sürüyoruz, ne de bir uçak. Gerçeğini bırakın oyuncağını bile sürmüyoruz. Bilirsiniz ki Rockstar her oyunda ana karakterimizin psikopat bir seri katil olduğunu bilmesine rağmen ara sıra oyuncak uçak ve helikopterlerle birilerini tahtalı köye göndermemizi ister. Oğlum o bile yok lan! Nasıl olabilir böyle bir şey? Bunu fark ettiğimde cidden şaşırdım.

Not: Bu bağlantı hem bu maddeye bir atıf olsun, hem de Mecük ekibine bir not bırakmak istiyorum.

Not 2: NEDEN SÜREMİYORUZ BU HELLLİİKOPTERLERİ?


Oynama süresi ise günümüzdeki normal bir hikayeli oyunla aynı sayılır.

Seriden oynarsanız 4-5 saat gibi bir sürede ana hikaye biterken biraz oyalanarak, yarışları yaparak, haritayı gezerek bitirirseniz 7 saat ve üzeri bir sürede bitirme deneyimi elde ediyorsunuz. Açıkçası bir yan oyun için gayet doyurucu ve yeterli bir süre denebilir. 

VCS gibi aşırı uzun tutulmak istenmese de kaliteli bir olay örgüsü ve GTA'nın klasik elementleri yerleştirilerek el cihazı olan PSP'de de GTA markası yaşatılmak istenmiş. Dönemine göre de başarılı diyebileceğim bu oyunu güncel zamanında takip edemediğim için ne derece başarı göstermiştir onun için bir şey diyemem.


"İsmet açık dünya ner'de??"

Açık dünyası yok arkadaşlar. Öyle hayallere dalmayın. Yok derken de "GTA bir çılgınlık yaptı, komple çizgisel bir metoda geçti!" demiyorum.

Açık dünyası var ancak hiçbir şey yapamıyorsunuz desem yeridir. Tıpkı GTA 3'teki gibi. Kazandığınız parayla tekrar kendinize mühimmat almaktan başka bir şey yapmıyorsunuz. GTA 3'e kıyasla ayriyeten motorlarda eklenmiş o bayağı iyi olmuş. 

Araç konusunda Sanchez kullanmayı sapıklık edinmiş biri olarak oyunu Sanchez üstünde bitirdim desem yeridir.


Kısacası hikaye odaklı çerezlik GTA tarzı bir şey arıyorsanız bir şekilde temin edip oynayın. "Yok efendim ben açık dünyada da takılacağım." diyorsanız bu oyundan uzak durun. Oyunu PSP emülatörü ya da bilgisayar için çıkarılan modu sayesinde PC üzerinden ulaşabilirsiniz. 

Bunun dışında gerçekten PSP ya da PS2 konsolları veya mobil platformlar üzerinden de ulaşmanız olası. Mobil dışında orijinal haline ne kadar ulaşabilirsiniz orası muamma ama belki ikinci elini bulursunuz internetten belli mi olur? (İsmail abisel hareketler)

GTA'yı sevin, oynayın. Bir Trilogy kötü geldi diye küsmeyin. Bu bahsettiğim oyunları oynamayı bırakın muhtemelen ana oyunların bile bir çoğunu bitirmemişleriniz vardır aralarda. Biliyorum oradasınız! 



Zaten oyun kıtı olduğumuz şu süreler eskileri bitirmek için birer fırsat sayın okurlar. Mutlaka değerlendirin. Mutlaka Mecükle kalın!



Hiç yorum yok