Header Ads

İnceleme: Beyond Two Souls | Can Bedenden Çıkmayınca!


 Senaryosuyla filmlere taş çıkartan, seçimlerin kontrolünün sizde olduğu, ters köşe kralı bir oyun dediğimizde akla ne gelir? Tabii ki de Beyond Two Souls! 

Quantic Dreams'in başyapıtlarından biri olan Beyond Two Souls'u oyun sever olmayan kitlenin bile haberi var diyebiliriz. Çünkü kendisi bildiğiniz üzere tamamen oyun değil. Daha çok seçimlere dayanan, bazı aksiyon sahnelerine dahil olduğumuz alternatif bir oyun. Eğer oynamadıysanız ve oyun hakkında bir fikriniz yoksa çok şanslısınız! 

Hala dünyada böyle süper bir oyun var olduğundan haberiniz yok!


Daha önceden "Film Tadında 5 Oyun" isimli bir listeleme yapmıştık. Bu oyuna o listede yer vermememizin sebebi hak etmediğinden değildi. Daha çok listeyi tamamen Quantic Dreams oyunlarının ele geçirmesini istemedik. Zaten listede olmadığı için özel bir inceleme yapmadan geçmek ayıp olur diye düşünüp kolları sıvadım. Bahsettiğimiz listelemeye aşağıdan ulaşabilirsiniz;



Senaryomuzu spoiler vermeden kısaca özetlemek gerekirse, 

Jodie isminde bir hanım ablamızı yönetiyoruz. Jodie, doğumundan beri ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmadığı görünmez bir varlıkla bağlı. Bu varlığın adı da Aiden. Bu varlık kimi zaman ona zor zamanlar yaşatsa da çoğu zaman onu tehlikelerden koruyor. Senaryonun sonunda her şeyin ne olduğu açıklığa kavuştuğu için acilen bitirmenizi öneririm. Kesinlikle ters köşe yiyeceksiniz.

Senaryonun anlatımı ise kronolojik değil. 

Her bölüm başında DNA sarmalı tarzında bir şeklin üstünde oynadığımız bölümün adı yazıyor. Kimi zaman sarmalın ortalarından bir bölüm oynarken kimi zaman başından oynuyoruz. Böyle olunca sürekli olarak Jodie'nin yetişkin, çocukluk veya ergenlik hallerini görüyoruz. Ayrıca söylemeden edemeyeceğim, Jodie'nin çocukluk halinin gerçekten yanaklarını sıkmak istiyorum.


Tek oyunculu bir oyun da olsa, Co-Op modu bulunuyor.

Uzun süre önce oyunu izleyerek bitirdiğim için tekrar başına oturduğumda bu konuda şaşırdım. Oyun moduna girdiğinizde gerçekten Co-Op oynama seçeneği bulunuyor. Tahmin edeceğiniz üzere Jodie ve Aiden karakterlerini birer kişi olarak paylaşıyorsunuz. Bunun üzerine oyunu ablamla oynamaya karar verdim ve gerçekten keyifli saatler geçirdik. İmkanınız varsa biriyle beraber oynamanız şiddetle tavsiye edilir.

Yaptığımız seçimler gerçekten oyunu etkiliyor.


Seçimlere dayalı oyun olarak baktığımızda daha önce The Wolf Among Us incelemesi yapmıştım. Orada da bahsettiğim bir konu vardı. Seçime dayalı oyun diyerek seçim yaptırdıktan sonra finalde sadece iki seçenek sunan kısır oyunlardan değil. Oyun içerisinde bazı bölümlerde yaptığınız seçimlerin sonucunu da finalde görebiliyorsunuz. Seçimlere dayalı bir oyundan daha ne isteyebilirsiniz ki?


Karşılaştığımız karakterlerin hepsi ayrı bir ikonik. Hepsi süperler!

Film gibi oyun derken şaka yapmıyoruz. Oyundaki karakterlerin hepsi dünyamızdaki ünlü oyunculardan modellenmişler. Baş karakterimiz Jodie rolünde de Elliot Page oynuyor (Oyunun yapıldığı dönemlerde adı Ellen Page idi fakat orasını karıştırmayalım.) . 

Sadece Jodie değil, bütün karakterler gerçek oyunculardan modellendiği için 2013 senesine göre karakterlerin mimik ve jestleri oyunun gerçekçiliğini artırıyor. İnsan psikolojisinde de mimik ve jestlerin sık kullanılması, samimiyet hissettirdiği için duygusal bağları güçlendiriyor. Bu durumda aslında sadece dijital ortamda tasarlanan bir karaktere duygusal hisler besleyebiliyoruz. Bu da oyunun en güçlü yanlarından birisi diyebilirim.

Grafik konusunda bir şey söylemedim. 

Farkındaysanız oyun karakterleri bile gerçek oyunculardan modellenmiş. 2013'te çıkan bir oyuna göre hala taş gibi grafikleri olduğunu da söylemeden etmeyelim. Tabii ki de Quantic Dreams'in son çıkardığı Detroit: Become Human  ile karşılaştırmak gibi bir acımasızlak da yapmayıverin efendim. 

Ne de olsa yıl farkı var!


Genel olarak sürekli olmasa da arada sırada karşılaştığım can sıkıcı bir olay: Buglar

Oyunu bilgisayardan oynayanlardanım. Bu durumun bir etkisi var mı bilmiyorum ancak arada sırada bazı bug'larla karşılaştım. Normalde incelemelerimde hep şunu söylerim, bir oyuna karşı olan görüşümü en az zedeleyecek şeylerden biri oyun içi zevkimizi zedelemeyen bug'lardır. Burada ise işler daha değişik. Diğer oynadığım oyunlarda gerçekçilik dışında başka yönlere ağırlık verildiği için bug'lar gözüme çarpmıyordu. Bu oyunda ise tam tersine gerçekçilik ön plana çıkarılırken, oyun zevkimi zedelemeyecek en küçük bir bug bile insanı kötü etkileyebiliyor.

Peki bu bug'lar nelerdi? Bunları gerçekten çok seyrek gördüm. En çok akılda kalan ise oyunun en heyecanlı anlarından biriydi. Oyun içinden bir karakterle beraber koşarken, diğer karakterin bir anda yere girip çıkmasına rastlamıştım. Bunun dışında bir iki kez de kontrolün bizde olmadığı sinematik ekranda da karşılaşmalarım olmuştu. 

Bunun sebebi nedendir bilemiyorum. Başta PS3 özel olan oyunun sonradan bilgisayar için senkronize ederken de olmuş olabilir. Ne dersek yalan olur ancak deneyimlerimi de aktarmazsam inceleme yapmamın ne anlamı kalır ki?


Seçimlere dayalı bir alanı daha nerelerden eleştirebileceğimi düşünerekten sizlere aktarmaya çalıştım. Umarım siz değerli okuyucularımız da yazıdan keyif almış ve Beyond Two Souls şaheseri hakkında ilk defa fikir edindiyseniz merak etmişsinizdir. En kısa sürede bu mükemmel senaryoyu deneyimlemeniz dileğiyle. 

Oyunla bağlantılı olarak, yazıya Barış ağabeyimizin bir parçasıyla veda etmek istiyorum. Kendinize iyi bakın!



CAN BEDENDEN ÇIKMAYINCAAAA!


Hiç yorum yok