Header Ads

Indie Köşesi: Until We Die | Yoldaşlarla Ölene Kadar!



 Kimiz biz? Sovyetska! Neredeyiz? Sovyetler Birliği'nde! Amacımız ne? Vatınımızı korumak. Ne zamana kadar?

Bizler ölene kadar!

Metal Slug, Metro 2033 ve Kingdom serilerinin harmanlandığı, ortaya tatlı mı tatlı, Özbek yapımı bir Indie oyun çıkıyor karşımıza. Bir metro istasyonundaki ana merkezimizi 30 gün boyunca, destek gelene dek koruduğumuz, bol bol keşif yaptığımız, teknolojimizi geliştirip sonraki akınlardan kurtulmaya çalıştığımız bir oyun kendisi. Ve evet, Türkçe dil seçeneği bile var!

Emrimiz altındaki insanları gerekli gördüğümüz yerlerde çalıştırabiliyoruz. Gerekli gördüklerimizi mühendis, kürekçi asker, keskin nişancı, kolcu ve aşçı dahi yapabiliyoruz. Evet, aşçı. Ölüyorsak da aç mı ölelim yani?


Atmosferini genel olarak Metro 2033 ezgileriyle görüyoruz. 

Patlamış borular, mutant bitkiler, duvara yapışmış bazı bazı hareketli mantarlar. Doğanın mutant ezgileriyle kendine yer edindiği bir metro ağındayız. Hiçbir yer tekin değil, adımınızı attığınızda pusuya düşmeniz ise pek bir olası. Askerleriniz korkunun etkisinde kalmamak için kısık sesle marşlar söylüyor ve görevleri neyse onu yapıyorlar.




Evet, oyun tam bir Sovyetler Birliği hissi veriyor. 
Metro içerisindeki tasarımlardan tutun karakterlerin giysilerine kadar her yerde görebiliyorsunuz. Yoldaşlarınızın isimleri Sovyetler Birliği içerisindeki tüm halklara dağılmış durumda. Igor'ları da görebilirsiniz Yakhup'ları da. 

Karakter sesleri bilerek basitleştirilmiş durumda ve bu seçim oyuna oldukça yakışıyor. Genel müzikler ise atmosfere umudun henüz yitmediğini anlatabiliyor. Ateş başında oturduğunuzu, elinizdeki henüz sabah yakaladığınız farenizi kemirirken mırıldanarak söylediğinizi hayal ettirebilecek müzikler bunlar. 

Sovyetler Birliği'nin yoldaşlarla dolu kızıl mı kızıl bayrağının altındaki topraklardayız. Her yerde patates, votka ve Katyuşa roketleri geziniyor. AK47'ler havada uçuşuyor. Peki neyimiz eksik dersiniz?


Mutantlar! Evet, mutantları Katyuşa roketleri bile durduramadı.

Hikayesi açısından şu söylenebilir. Göklerden gelen bir mutant vardır. İşte o mutant bu mutant! 

Eski güzel günlerin geride kaldığı, uzaydan bol bol meteorun düştüğü bir yerdeyiz. Tüm diyarı bu kötücül mutantlar hızlıca kaplıyorken kızıl Sovyet diyarını da es geçmiyorlar. Ülkece ve hatta dünyaca savaş verilirken yeryüzü olabildiğince kaybediliyor. Her zamanki gibi olabildiğince korunaklı metro ağlarına güvenen Sovyetler Birliği yoldaşlarımızla beraber yeraltına iniyor ve insanlar hayatta kalmaya çalışıyor. 

Mutantların kol gezdiği koca bir evrendeyiz. Yoldaşlarımızla kol kola partizan marşları söyleyip patates yerine mutant mantarlar yediğimiz yerlerdeyiz artık. 

Bizim birliğimiz ise bir tür geçiş yaparken kaza geçiriyor ve destek kuvvetleri gelene kadar direniş göstermemiz gerekiyor. 30 gün sonra gelecek olan destek kuvvetleri için ana merkezimizi ölene dek savunmamız gerekiyor. İşte oyunun ismi tam da bu intihar görevinden geliyor.

Artık yapabileceğimiz en iyi şey, mutantlar gelmeden önce sağlam tahkimatlar kurup bol bol mantar yiyerek partizan marşları söylemek. 

Ümit edelim ki destek zamanında yetişsin. Açıkçası mutantların midelerinde yeteri kadar Sovyet votkası olduğunu hiç sanmıyoruz!



Yandan bakışlı, merkez savunmalı ve Metal Slug-Kingdom-Metro 2033 ezgili bu oyunu bol bol öneriyoruz. 60 saate yakın bir vakit döktüğüm bu oyun ucuz fiyatı ve güzel oynanışıyla gerçekten satın almaya değer.

İlk başta hafif zorlanıp daha sonrasında "Haaa, böyle yapmak gerekiyormuuuş!" diye tepkiler vereceğinizi şimdiden söylemeliyim.

Indie oyunları koruyalım, Indie oyunları sevelim ve hatta satın alalım. Özellikle de Until We Die gibi Türkçe dil seçeneği olanları. Bu tür oyunların daha da artması dileğiyle, afiyetle kalınız efenim!

Bol bol da sıvı tüketmeyi unutmayın tabii, limonlu soda önemli.





Hiç yorum yok