Header Ads

Kratos: İntikam Ateşi! | God of War | Pandora'nın Kutusu


 

Aradan uzun yıllar geçmişti ama Kratos hala vicdan azabı içerisindeydi. Ne alkol ne de kadın bu vicdan azabını azaltamıyordu. 

Kratos tam on yıldır tanrılara hizmet ediyordu, sürekli farklı görev verilip onu vicdan azabından kurtaracaklarının sözünü veriyorlardı.Bu sefer canına tak etmişti Kratos'un. Verilen görev Hydra'yı öldürmekti. 

Kratos, üstün hakimiyet sağladığı Kaos'un Bıçakları'yla beraber Hydra karşısında hiç zorlanmadan galibiyet almış, bu görevle de başa çıkabilmişti.



Hydra'nın kafalarını geminin gövdesine asan Kratos, verilen görevi başarıyla getirse de artık dayanacak gücü kalmamıştı. Tanrıların onu yarı yolda bıraktığını düşünüyordu. Kızıp bağırmaya, yeri göğü inletmeye başladı. Kratos, Olympos dağında bulunan bütün tanrılara öfkesini kusuyordu. Bu durum Olymposta'ki tanrıları artık kızdırmıştı. Fakat onlardan biri söylemlerine kulak verdi. Güzeller güzeli Athena.

Geminin yanına, Hydra'nın ölü bedeninin olduğu yere geldi Athena. Önce Kratos'u tebrik etti ve ardından ona yeni bir görev daha verdi. 

Savaş tanrısı Ares biricik şehri Athena'yı yok etmek üzereydi. Athena, Ares'i bulup öldürmesini, bu güce ulaşmak için ise Pandora'nın Kutusu'nu bulması gerektiğini salık vermişti ona.. Karşılığında ise bitmek bilmeyen vicdan azabından kurtulacağını ve affedileceğini vaat ediyordu. Sparta'nın hayaleti bu görevi hemen kabul etti.



Karısının ve kızının ölümüne sebep olan, kardeşini elinden alan Ares'i öldürme fikri çok cazip gelmişti ona. İntikamını sonunda alabilecekti. Savaş tanrısı Ares, gökten bir dev gibi inmişti. 

İnsanlar onun gözünde birer karıncaydı. Sadık askerleri minotorlarıyla Atina halkını katlediyor, evleri ve pazar yerlerini yok ediyorlardı.  Yakalanan herkes hemen oracıkta öldürülüyordu. Ares ise kimsenin ona dokunamayacağını düşünerek katliamlarına devam ediyordu. Kratos hemen Athena'nın tapınağına gitmeliydi. Orada ise Pandora'nın Kutusu'nu bulmalıydı. Nice güçler barındıran bu kutu ona huzurunu geri getirebilecekti.

Kratos hiç düşünmeden Atina'ya yola çıktı. Birkaç günlük yolculuk sonrasında savaş alanına varmıştı.  Kratos, Ares'in dev gibi vücudunu görebiliyordu. İntikam ateşi daha da alevlendi, onu öldürmeliydi ama her şeyin sırası vardı.

Hızlıca Athena tapınağına doğru yola çıktı. Yolda onu zorlayacak birçok düşmanla karşılaştı Kratos. Minatorlar, Ares'in sadık askerleri ve niceleri. Kratos, her zaman yaptıklarını yaptı, hepsini Kaos'un Bıçakları'yla doğradı. 


Kratos, Athena'nın tapınağına geldiğinde ilginç bir manzarayla karşılaştı. Bir mezar kazıcısı üç mezar kazıyordu. Dikkatlice ona baktığında, sanki karısı, kızı ve kendisi için kazılmıştı gibi hissettiriyordu. 

Hiç beklemeden Athena tapınağına girdi. Rahibelerden birisi Kratos'u bekliyordu. Ona Pandora'nın kutusunun yerini ve yol tarifini verdi rahibe.. Pandora'nın Kutusu, Titan Kronos'un üzerindeki bir kalenin içindeydi. Titan Kronos ise Sessiz Çöl'de kale üstünde zincirlenmiş şekilde yürüyordu. 

Kratos, dur durak bilmeden çölleri aşmaya başladı. Birçok engel ile karşılaşan Kratos hepsini aşmayı başardı ve Kronos'u çağıracağı boruya doğru yürümeye başladı. Çok heyecanlıydı, sonunda intikamını alacaktı. Ares yok edilecekti. Boruya üflemeye başladı.

Birden bütün heybetiyle Kronos ortaya çıktı. Sırtında zincire vurulmuş bir kale, ortasında ise Pandora'nın kutusunun parıldaması duruyordu. Kratos'un gözleri umutla dolmuştu. intikam vakti geliyordu.



Hiç yorum yok