Ön İnceleme: Enlisted
War Thunder’ın yapımcı şirketi Gaijin Entertainment’ın, tank, uçak ve bilimum savaş makinesi ile yakaladığı başarıyı, tarihi gerçekçiliği de göze alarak, MMO-FPS’e taşımak için attığı bir adım olan Enlisted bize Battlefield vari bir deneyim sunuyor.
Bildiri:
Oyun hala beta aşamasında olduğu için birçok şey değişime tabi tutulabilir,
eklemeler ve çıkartmalar yapılabilir. Bu tarz şeyler gözlenmesi halinde, işbu inceleme
kendini güncelleyerek tekrar gün yüzüne çıkabilir.
Enlisted, bir F2P yani en sevdiğimiz tür olan oynaması
bedava oyunlardan. Oynaması bedava oyunların birçoğunun sorunu olan P2W, yani
kazanmak için para öde, geyiği bu oyunda hissedilmiyor. Hissedilmiyor diyorum
çünkü para ile avantaj sağlanmıyor demek tam doğru olmaz. Oyun her ne kadar
para ile kazandırmıyor olsa da ileride anlatacağım level ve geliştirme
sistemlerinde avantaj sağlıyor ve dolaylı yoldan oyuna etki edebiliyor. Bu
yüzden hissedilmeyen ama arkadan itekleyerek zafere katkı sağlama imkânı olan
bir ödeme sistemi mevcut. Gerek premium alarak gerek de birlik, silah veya
erlere para harcayarak cephanenizi, hesabınızı güçlendirmeniz mümkün. Buna
rağmen oyun P2W değil ve bu sistem oyun zevkinden bir şeyler eksiltmiyor.
Birlikler içinde, aktif piyade sayısı veya kazanılan deneyim
gibi geliştirmeler yapılabiliyor. Birliğinize katılacak yeni erleri ise oyun
içinde verilen kartlar ile temin ediyorsunuz. Bu sistem silahlar için de
geçerli. Açtığınız birim keskin nişancı diye özel tüfeği ile gelmek yerine
ülkenin ana silahı olarak belirlenen silah ile geliyor, silahı yine kartlar ile
lojistik bölümünden temin ederek piyadeye zimmetleyebiliyorsunuz.
Piyadelerde de bir seviye sistemi mevcut. 1-5 seviye arası
gelen erler, seviyesi kadar perk alabiliyor. Seviyesini ise akademiye
yollayarak yükseltebiliyorsunuz fakat TFT mantığı gibi işleyen akademiye 3 tane
er yolluyorsunuz ve sadece biri, bir üst seviye olarak geri geliyor. Bu er
seviyesi benim oyunda en saçma bulduğum şeylerden biri, etkisini asla
hissetmedim. Öyle ki seviye 5 keskin nişancımı bırakıp yerine 1 seviye keskin
nişancımı koyduğumu fark dahi etmedim. Perk konusu oyundaki kesinlikle
geliştirilmesi gereken noktalardan birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Oyunun geliştirme ve özelleştirme sisteminde bir piyadenin
kullanacağı el bombasına kadar her şeyi kartlarla almamız ve bunun çok kolay da
kazanılamaması oyunda herhangi bir “son” seviye olması mevzusunu engelliyor
denilebilir. Oyun asla bitmeyecek ve optimal birliklere asla kavuşamayacakmışım
gibi hissediyorum… Buna rağmen oyun aksiyonundan bir şey kaybetmiyor.
Oyunun asıl mevzusuna, aksiyonuna gelmeden önce birlik
sınıflarından da kısaca bahsedeyim. Piyade, otomatik tüfek kullanan taarruz sınıfı,
keskin nişancı, hafif makinalı tüfek kullanan destek sınıfı, mühendis, tankçılar,
pilotlar, patlayıcı uzmanları, telsizci, alev makinesi operatörü gibi sınıflar
mevcut. Telsizci dışında her sınıfın olayı anlaşılabiliyor, bu yüzden telsizcinin
topçu saldırısı çağırmaya yaradığını belirtip aksiyona geçelim.
Öncelikle oyunda silah hissiyatı çok güzel verilmiş. Silahlar
aşırı çeşitli ve kullanması zevkli. Savaş hissiyatı ise bazı anlarda öyle bir
kaosa sürükleniyor ki bir köşeye geçip gerçekten işlerin sakinleşmesini
beklediğiniz oluyor. Mermilerin vızıltısı, ıskaladığı zaman sekme sesi, ortam
sesleri, patlamalar derken oyun sizi içinde kaybedebiliyor. Oyunun sinir
bozduğu yer de burada başlıyor. Oyun bazen gerçekten bir sinir stres objesi
haline geliyor. Özellikle bombardıman altındayken veya karşı topçu birliği
üstünüze üstünüze bomba yağdırmaya başladığında, shellshock dediğimiz, patlama
şokuna girip çıkamadığınız uzun sürelerde ve hatta direkt olarak çaresizce
öldüğünüzde gereğinden fazla gerçekçi hissediyorsunuz.
Oyunun eleştireceğim bir diğer tarafı ise güzel bir yere
pustuktan sonra adamı vurduğunuzda, kabak gibi etrafınızda kırmızı çizgilerle
adamın yattığınız yeri görebilmesi. Bu da bir sonraki askere geçip direkt
olarak size karşılık verilebilmesini sağlıyor. Bu yüzden keskin nişancı gibi daha
sabit oynanan rolleri zor hale getiriyor.
Bundan dolayı olacak ki oyunda bir de “yalnız kurt” modu, Lonewolf,
mevcut. Bu modda birlik mantığı tamamen siliniyor ve seçtiğiniz askerleriniz ile
oynuyorsunuz fakat haritaların büyüklüğü ve savaş hissiyatından kaynaklı olarak
bu mod bana zayıf geldi ve fazla oynamadım.
Oyuna eklenecek birçok şey olduğu bilinen bir gerçek. Birtakım
dengelemeler ile bombardıman ve topçu olaylarının da dengeleneceğini ve daha az
rahatsız edeceğini düşünüyorum. Bu açıdan oyun beta sürecinde iken denenmeye ve
erkenden başlamaya müsait, arkadaşlar ile gerçekçi bir 2. Dünya Savaşı deneyimi
yaşamak için birebir. Beta dönemlerinde birçok oyun oynamış biri olarak şu ana
kadar en sancısız ve eğlenceli betalardan birine tanık olduğum için bu oyunu
gönül rahatlığı ile önerir, en azından bir denenmesi gerektiği konusunda ısrar
ederim.
Savaş alanında görüşmek üzere!
ananızı sikeyim oyucu sayısı nerde deli domuzlar
YanıtlaSilAga oyuncu sayısı yazdık arkla bura çıktı ne alaka yarraklar
YanıtlaSil