İnceleme: Jenny Leclue

Dedektiflik kitapları okumayı sever misiniz? Ben pek çok kez Sherlock Holmes kitaplarını okumaya niyetlenip yarım bırakmış birisiyim mesela. Sherlock Holmes demişken Robert Downey’li filmler, dizisinde daha iyi bu arada. (Triggered!)

 Peki dedektiflik hikayelerinde çözülmesi beklenen olayların başında en çok hangisi geliyor? Malumunuz, pek nadiren büyük hırsızlık vakaları olsa da genelde cinayet soruşturmaları çözüme kavuşturulur. 

 Size dedektiflik kitaplarından neden bahsediyorum? Çünkü Jenny Leclue o tarz bir kitabın baş karakteri. Jenny Leclue kitaplarında pek ölüm olmaz, bu sebeple de satışları azalan bir heyecan ile gitgide düşmüştür. Oyunda yayınevinin isteklerine boyun eğerek cinayet içeren bir kitabı yazmaya başlayan yazarımızın hikayesini yaşıyoruz. 

Yazarımız çocuk yaşta bir kız çocuğunu baş karakter yaptığı için kitapta cinayet koymak istemez ama nafile, yayınevi en son “Cinayet yoksa, kitap da yok!” diyerek rest çekmiştir.

Oyunda annemiz Julie Leclue, bir üniversitede adli inceleme üzerine eğitim veren bir dedektif eğitimcisi. Zaten Jenny de ondan çok şey kapmış. Oyunun prolog kısmı biraz komik ve sıkıcı, aksiyon az olduğundan sıkıcı tabi. 

 

Oyunun esas başlangıcı annemizin çalıştığı üniversitedeki dekanı ölü bulmamız ile başlıyor. (G. Şef Notu: Oh, nihayet!) Annemiz de faili olarak yakalanıyor ve oyundaki esas amacımız bu cinayeti çözüp gerçek failleri yakalayarak annemizi kurtarmaya dönüşüyor. Yoksa çocuk yaşında bir kıza normal şartlarda kimse cinayet çözdürmez, değil mi?

 Hikayesi öylesine dallanıp budaklanıyor ki anlatmakta zorlanacağıma karar verdiğimden daha ilerisini anlatmaya kalkmıyorum. 

 Oyundaki gizem katlanarak artıyor, işin sonu nereye bağlanacak öngöremiyorsunuz ve inanılmaz bir merak sarıyor. Oyunun oynanışında pek bir numara olmadığından hikayeye güvenmişler ve gerçekten iyi bir hikayesi var.  

 

Oynanış delil toplama, npc karakterleri incelemek, bazı bulmacalarla etkileşimde bulunmak ve basit platform öğelerinden ibaret. Yani zorlayacı bir oynanış aramıyorsanız bu oyun tam size göre.

 “Peki dostum hiç mi beğenmediğin kısım yok?” derseniz, var, ne yazık ki var. Oyun zart diye hikayenin en yükseldiği an bitiyor. Bittiğinde, bittiğine bir kaç dakika inanamayacaksınız bile.

 Ben oyunu Apple Arcade sayesinde oynadım ve hala 3 aylık bedava üyeliğim olduğundan bedavaya oynamış oldum. Siz bilgisayarda oynamayı tercih ederseniz Steam’de sadece 31 lira ve ek olarak Nintendo e-shop’ta da 25 dolar. 31 lira bu oyun için harcanmaya değer, pahalı geldiyse de indirimler gelince de alabilirsiniz ve tavsiye ederim.

 Oyunla alakalı denebilecek her şeye değindiğimi düşünüyorum. Şimdilik hoşça kalın ve görüşmek üzere.