Header Ads

DEMO: RESIDENT EVIL VILLAGE

 

Sürekli olarak COVID-19'dan dolayı oyun piyasasının durgun olmasından bahsedip dururken, Resident Evil markası serinin sekizinci oyunu olan Village'le bizlere merhaba diyecek. 7 Mayıs'ta Steam'de eriÅŸime açılacak oyunun demo sürümü de mevcut. 


Normalde korku oyunlarıyla aram Outlast ve Doom 3 harici sıfırdır. Bu bahsettiğim oyunları da ayda yılda bir ya da eş dost varken bildiğim için oynarım. Bunun yanında korku oyunları aslında benim aradığım gerilimi gayet güzel vermekte. Gerilim filmlerini ve gerilim hissini severim. Ancak oyunlarda tercih etmememin sebebi bulmacalarından kaynaklı. Bulmacaları çözemeyen bir insan değilim fakat ona zaman harcamak ve sürekli bir şeyleri çözmeye çalışırken oraya git, buraya gel yapmak beni bir yerden sonra baydığı için pek tercihim olmuyor ama demo sürümüne bir şans vermekten kimse ölmez!


Hem korku oyunlarıyla hem de Resident Evil serisiyle bir alakası olmayan biri olarak, Resident Evil'in tarzının değiştiğini ben bile biliyorum. 7. oyunda gidilen değişikliğin artçısı sekizinci oyunumuzda. FPS bir korku-gerilim olarak devam ediyor maceramız.

Grafikler enfes. Ayarlar kısmında bilgisayarınızın kaldırma kapasitesine göre ayarlayabiliyorsunuz. Yani tabi ki de her oyunda bu ayarlar var ancak belirtmek istediğim şey, yüksek ayarda performansınıza göre grafik ayarlarını daha da artırabilme şansınızın olması. Yüksek performanslı sistemlere sahiplerin en yüksek grafiklerde oynama şansına (artık şans mı diyeyim bela mı diyeyim :// ) sahip olması da biraz insanı ikilemde bırakıyor. :D

Senaryosu alışılageldik. Karakterimiz Ethan, bir köyde Rose isimli kendi kızını aramakta. Tesadüfe bakın ki köyde de o esnada ters giden bir şeyler var! Senaryo bu temele oturtulmuş ve biraz klişe olsa da, Resident Evil'ın size vaat ettiği şey hikayesi değil, bu hikayeyi anlatışı ve atmosferi. Hikaye anlatışının ne kadar iyi olduğunu bir demodan söylemem mümkün değil ama bu kısa demolarda ana fikri gayet net bir şekilde iletmeleri bence bir artı sayılabilir.

Atmosfer konusunda ise bu Japonlar her zaman batıdan farklı olmayı başarmışlardı. Jump-scare mantığı batıda gelişmişken, Japonlar paranormal korku filmlerinde bile bunun yerine atmosferle veya müzikle ortamı gerim gerim gererek korkutmayı başarmışlardı. Resident Evil'da bu kültürden payını almış durumda. "İşte şimdi çıkacak!" , "Ha çıktı çıktı!" eşliğinde giderken bir bakıyorsunuz ki çoktan koşmaya başlamışsınız. Demoda karşılaştığım yaratıkların üzerime gelme hızı aslında çok yavaş olmasına rağmen karakterin tabancayı seri kullanamaması, hızlı ateş edememesi ya da mermilerin aşırı az olması, ortamda hızlı olan hiçbir şey olmamasına rağmen sizin kalp ritminizi yükseltmeyi başarabiliyor. Ayrıca şerefsiz(G.Yayın Yönetmeni Notu: Hiç yakıştıramadım...) yaratıkların hızlı gelmemesine rağmen zıplama atlama animasyonları yüzünden de hızlı geldiğini zannediyorsunuz ama öyle bir durum yok! Tabii bu demoda gördüğüm yaratıklar için geçerli. Fragmanda gördüğüm kadarıyla akıllara zarar derecede hızlı yaratıklar vardı. Resident Evil'ın başarısı, benden uzak Allah'a yakın oldukça daim olsun!



Benim şahsi tercihim olarak, bulmaca tarzı benim çok hoşuma gitmiyor. Bir Tomb Raider oyununda bulmaca çözmeyi severim ancak gerilim duygusunun yeri benim için başka bir yerde. Eğer o duyguyu kendime yaşatacaksam bunun bana güzel şekilde verilmesinden hoşlanırım. Günümüzdeki korku-gerilim oyunlarındaysa oyunun mutlaka basit ya da zor bir şekilde bir bölüm geçme zorluğu olması gerekiyor. Bunun içinde oyunlarda bulmaca mantığına gidiliyor. Bu kısmında normalde basit olmasına rağmen korku oyunlarında daha zor olduğu su götürmez bir gerçek. Bulmaca öğelerini çözmek benim için bir aksiyon oyununun arasında bir mola şeklinde görev görmekteyken, burada gerilim duygusunu bir miktar körüklemek amaçlı tutulması, ve bazen de gözden kaçan küçük bir şeyden dolayı vakit kaybına uğratması can sıkabiliyor. Kişisel olarak bu sebeplerden dolayı korku oyunlarını pek tercih etmiyorum. "Editör mabadından sallama korkuyorsun işte!" dediğinizi duyar gibiyim. Herkes korkar arkadaşlar bende korkuyorum :D . Ama sorun olan bu değil. Beni sabaha kadar korkut sıkıntım yok, ama bulmaca mantığı verme bana. Film gibi izleyeyim, arada kaçayım. Bir iki şeyi yerine takayım devam edeyim, ama bulmaca verme bana...


Uzun lafın kısası, Resident Evil Village gümbür gümbür geliyor. Türün ve serinin hastaları için birebir bir oyun olacağına eminim. Yanlış hatırlamıyorsam yedinci oyun daha çok kapalı mekanlarda geçerken sekizinci oyun dış mekanlarda içeriyor. Yedinci oyuna göre daha geniş alanları da beraberinde getiriyor. Tabii bunları demoya göre söyleyebiliyoruz ama bir nevi tam sürümde de bunları göreceğimizden de eminiz.

Bu tür korku oyunlarının hastasıysanız zaten önermeme gerek yok, siz çoktan siparişinizi vermişinizdir. Eğer ki korku oyunlarına çok aşina olmamanıza rağmen kolay kolay korkmadığınızı ve bulmacalarda da soğukkanlılığınızı koruyacağınızı iddia ediyorsanız, Resident Evil size güzel bir "challenge" sunuyor. Tabii merak ettiği halde oynayamayıp, oynayanları izleyecek tayfaya da şimdiden selam olsun. :D

Hiç yorum yok