Kratos: İşaretli Çocuğun Laneti

 

Güzel bir Sparta akşamıydı. Kratos, kardeşi Deimos ile birlikte eğitim yapıyordu. Gökyüzü kızıl rengindeydi. Kardeşinin ellerinde uzun bir sopa birbirlerine üstün gelmeye çalışıyorlardı. 

Kardeşler eğitim yaparlarken başlarına geleceklerden habersizlerdi. Yukarıda, çok yüksek bir dağda haklarındaki kaderleri yazılıyordu. 

İşaretli çocuk, Olympus Dağı'nda bu konuşuluyordu. O bulunmalıydı. Çünkü bütün Olympus'un sonunu getirecek kişiydi o çocuk. Zeus, bu görevi Athena ve Ares'e layık gördü. İşaretli Çocuk bulunacak ve yok edilecekti. 

Savaş Tanrısı Ares hemen çocuğu aramaya koyuldu. Uzun zaman geçmeden, kehanetlerde yazılan çocuk bulunmuştu. Sparta'nın bir köyünde, Deimos adında bir çocuk. Vücudunda kırmızı şerit şeklinde bir doğum lekesi taşıyordu. 

Dünyaya inen Ares ve Athena köye girdi. Deimos ve Kratos eğitim yaparken Ares, Deimos'u kolundan yakaladı. Karşı koymaya çalışan Deimos, abisi Kratos'a yalvarıyordu. Kardeşi Deimos'u o halde görüp, öfkelenen Kratos, kardeşini kurtarmak için ileri atıldı. Saldırmasıyla birlikte gözünün üstüne sert bir darbe alması bir oldu. 

Ares, onu öldürmek için üzerine yürürken Athena acele gitmeleri gerektiğini söyleyince Ares, Kratos'u oracıkta affetti. Gözü kanlar içerisinde kalan Kratos'un, kardeşinin acısıyla öfkesi daha da artmıştı. 

Sparta'daki en güçlü askerlerden birisi olacaktı ve kardeşinin intikamını alacaktı. Kardeşini onurlandırmak içinse doğum lekesini kendisine dövme olarak yaptırdı. 

Aradan yıllar geçti. Kratos büyük bir komutan olmuştu. Artık bütün Sparta ordusunun saygı duyduğu acımasız bir savaş makinesidir kendisi. Ayrıca iyi bir aile babası da olmuştu. Kızı ve karısıyla iyi vakit geçiriyor, savaştaysa düşmanlarına acımasızca saldırıyordu. 

Girdiği her savaşı kazanan Kratos, nice sebeptendir ki haydutlara karşı verdiği bir savaşı kaybetmek üzeredir. Düzenli Sparta ordusu, düzensiz haydutların karşısında duramıyordu. Askerlerinin çoğunu kaybeden Kratos'u tekrardan öfke kaplamıştı.

O yenilmez olandır ve aklına "O" tanrı gelir. Sanki onu daha önce yaptıklarına karşı affetmiş gibi yalvarmaya başlar. Dualarını duyan oydu. Savaş Tanrısı Ares... 

Gökten inen Ares, Kratos'un dualarını kabul etmiştir. O, Ares'in en güçlü savaşçısı, şampiyonu olacaktır. Acımasız bir katil olan Kratos, artık evcil bir hayvana dönüşecektir. 

Böyle bir savaşçı normal bir kılıç kullanamazdı. Ares, ateşlerin arasından onun için en iyi silahlarını gönderdi. Kaos'un Bıçakları. Eline zincirlerle işlenen bu bıçaklarla Kratos yenilmez olacaktı. Bunun karşılığındaysa Ares'e hizmet edecekti. 

Kaosun Bıçakları'yla düşmanlarını hezimete uğratan Kratos, artık yenilmezdir.

Kratos'un kardeşi Demios.

Tapınaktaki Çocuk:

Yemininin üzerinden yıllar geçmiştir. Kratos, Ares'in önderliğinde zaferden zafere koşar hale gelmişti. Bu durum Olympus dağındaki tanrıları endişelendirmeye başlamıştı bile.

Fakat bu, Ares'in pek umrunda olmamıştı. O, büyük askeri Kratos'u savaşa göndermeye devam etmekteydi. Athena ile bu durum yüzünden arası bile açılmıştı.

 Kratos'u, Athena'ya tapılan tapınaklara gönderen Ares, sinsi bir plan içerisindedir. Kratos'a Sparta'da bir tapınağı yakması gerektiğini söyleyen Ares, olan biteni izlemeye  koyulmuştur. 

Kratos ordusuyla hemen harekete geçmişti. Köye ulaşan Kratos ve ordusu, her yeri yakmaya başlamış, gökyüzü dumanlarla kaplanmıştı. Çığlıklar her yerde yankılanıyordu. Tapınağa ulaşan Kratos'u acı bir olay beklemektedir. Kapının önünde duran kâhin, Kratos'a içeriye girmemesi gerektiğini söylese de Kratos bu uyarıyı dinlememişti. 

Kratos içeriye girer ve zincirli kılıçlarını sallamaya başlayıp Athena'ya tapan herkesi doğramaktadır. Duvarlar kan içerisinde, bütün tapınak insanların çığlıklarıyla kaplanıyordu. 

Gözü dönmüş Kratos, Kaosun Bıçaklarını son sallamasında "Baba lütfen dur!" sesiyle irkilmişti. Kendine gelen Kratos'un önünde karısı ve küçük kızı kanlar içerisinde yatmaktaydı. Ne yaptığını anlayan Kratos, yere çöktü. O anda alevler arasında Ares ortaya çıktı. Artık dünya ile hiç bir bağlantısı kalmadığını, gerçek bir savaşçıya, hayvana dönüştüğünü söyler. Ares ikinci defa sevdiklerini elinden almıştı.

Kratos öfkeyle yeminini bozar ve tapınaktan ayrılır. Kendisini dinlemediğini söyleyen kâhinin lanetiyle yürümeye başlar Kratos. Karısının ve kızının küllerini işlediği cinayetlerin bir kanıtı tenine işliyordu. 

Artık Sparta'nın Hayaleti doğmuştu.