Header Ads

Eski Bir Hikaye: İhanetin Soğuğunda


Sırtındaki ürperti tüm vücudunu kaplarken kendini rüzgarın esintisinden, alevin çıtırtısını dinliyor halde buldu. Han tıka basa doluydu. Sesin gidebileceği her yerde bir çift kulak asılıydı. Kedisini yakalamaya çalışan küçük çocuk dışında kimseden ses çıkmıyordu. 

Girişin açılışını kimse fark etmemiş olmalıydı. Kapının önünde ki son birkaç kişi de içeride toplanınca aşık o anda "Avarossa!" diye kükredi onca sessizliğin üzerinde. 

"Bu, onun hikayesiydi. Onun ağzından duyan son kişinin anlattıklarıyla. Aynı, ölüm döşeğinde dedemin bana anlattığı gibi. O gün toprak buzun yedi kat altındaymış. Uzun bir çığ gibi biriken karların üzerinde ondan da yukarıda bir köprü varmış. Bütün her şey orada başlamış ve orada yaşanmış derler. Henüz Shurima kumlara gömülmemiş, henüz kadim tanrılar çıldırmamış ve buz yarılıp köyümüzün duvarlarını kurmamıştı. Hepsini orada anlatmış. Duyabilen herkes duymuş o konuşurken.

 Haykırışını ve yayını orada kaldırmış göğe ve halen durur heykeli sıra dağların ortasında. Yanına ulaşıp yardım dileyenleri boş çevirmeyeceğini söylerdi dedem. Derler ki, bir gün gelecek ki o yay bir başkasına geçecek. Ve o kişi tüm Freljord'u tek bir hüküm altına toplayacak. Ve bu kişi ebedi kırılmanın habercisi olacak, son barıştan önce. Ama bu ayrı bir hikaye!" diye bağırdı yüksek anlatımdan. Tüm han daha da dikkat kesilmişti. Nicesi ellerindeki bardakları kavradı sıkıca. Kimisi masaya vuruyor kupalarını, dökülen şaraba bakmadan. Parçalanan bardaklara kimse aldırış etmedi o an.

  Yükselen seslerin üzerinde anlatmaya başladı aşık. Okuduğu kitaplardaki biri gibiydi Ashe'in.

 

 "İstediler!

 "İstediler... Silahlarımızı, evlerimizi, topraklarımızı, insanlarımız ve çocuklarımızı... Yeniden ve yeniden istediler, hiç durmadılar. Verdikleri büyüleyiciydi, kimisi için gerçekten büyülüydüler. İlk önce Lissandra adım adım ilerledi onlara, gözcülerin gözdesi, buz cadısı. Onlara her şeyini verdi, ben de geride kalmamıştım elbette. 

Ama verdikleri hediyelere rağmen gözüm her zaman kuşku doluydu. Ve en sonunda yeniden istediler, elimizde olan tek şeyi, özgürlüğümüzü! Bir hiç olmamızı istediler. Serylda yüzüme baktığında gözleri endişe doluydu ama ayakları gözcülere dönüktü. Yürüdü ve tahtına oturdu öylece.

 "Hain!" dediler öncesinde. Lissandra, çığlıkları ve hayal kırıklığıyla sesleniyordu arkamdan. "İsyan ve ihanet tohumları ekti!"

 

 Gözcüler kölelere sahipti, güçlü ve yılmayan savaşçılar. Kelimelerim özgürlüklerini tattırdı onlara. "Özgürlük, ölmeye değer!" Gözcüler beklemedikleriyle karşılaştılar. Özgürlüğüme karşın, ölümsüzlüğümü kaybetmiştim.

 

 Gözlerinde kuşku, adımlarında sorgu vardı. Ve Serylda'ya da hain dediler, Sonsuz Uçurum'un önünde. İkinci kardeş de ihanet etmişti. Gözlerinde bir kuşkuyla geldi ve Buzdoğanlar'ın yanından usulca yanıma geçti. Son kardeşe ve özgürlüğümüzün düşmanlarına karşı uçurumun duvarları titredi, özgürlük naraları arasında birçok Buzdoğan'ın özü yedi kat kadim buzu eritip geçmişti. Kazanmıştık. Kazanmıştık ama yeterli değildi. Sonsuzluğun dibine dökerken gözcüleri, son surun yeniden üfleneceğini biliyordum. Geri geleceklerdi."




 Koşmaya başladı. Etrafındaki insanlar boşluğa çekilmişlerdi. Kapının önündeki adamlar Ashe'e bakıp cüzdanlarını yokladılar.

 Tenini kemiren soğuk ciğerlerini de parçalıyordu.

 Saçları rüzgarda ışığın parçaları gibi görünüyordu. Kuru rüzgardan yanağına takılan saçlarını geriye itti. Karlar ayağının altında sanki ona yol açıyorlardı. Narin adımları bu nezakete tezat oluştururcasına karları eziyor, hışırtılarının sesi tüm buzul duvarların etrafında dolaşıyordu. Artık şehirden birilerinin ulaşamayacağı bir yere geldiğini hissettiğinde adımlarını rahat bıraktı. Artık ne ona şatafatlı elbiseler dikmek için ölçü almaya çalışan hizmetliler, ne karşı geldiğinden beri sürekli gözetleyen annesinin muhafız birliği ne de, yüzlerini yere çevirseler de her sırtını onlara döndüğünde, suçlayıcı bakışları başını delip geçen halkı vardı. Burada sadece buz yığınları var. Soğuk. 

Ve olduğu yerin griliğine karşıt bir halde, kardan beyaz bir örtü. 

 

Hiç yorum yok