İNCELEME: PORTAL

"YOK ABİ BEN BECEREMEM" OYUNU: PORTAL

Hakkında kimle konuşsam "Güzel ama karışık." dediği bu nadide oyunu size anlatmak üzere karşınızdayım Mecmua okurları. Açıkçası bu söylemin öğrenilmiş çaresizlik olduğunu düşünüyorum çünkü gerçekten o kadar zor ya da karışık bir oyun değil. Bunu açıklamak içinse yavaştan incelemeye geçelim.

Oyunumuz birincil şahıs bir aksiyon ve bulmaca oyunu. Kendisi birtakım üniversiteli öğrenciler tarafından geliştirilmiş bir projeyken Valve tarafından beğenilerek satın alınmıştır. Half-Life 2 ve ardından çıkan iki oyununu The Orange Box olarak ayrı bir paket şeklinde satan Valve, bu oyunu da promosyon olarak oyuncuların beğenisine sunmuştu. Kendisi tek başına satışta olmamasına rağmen bu paketi satın alan oyuncular tarafından aşırı beğenilince, devam oyunu da gecikmedi. Peşinden modları ve Steam atölye desteğiyle beraber oyuncuların kendi haritalarını geliştirdiği modların da oyuna eklenmesinde geç kalınmadı.

Karşınızda Oyun Tarihinin En Güçlü Silahı: Portal Gun

Oyunumuz seri olarak iki oyuna sahip ancak ele alacağımız oyun birinci oyun. Gerçekten kötü bir bulmaca oyuncusuysanız maksimum iki saatte bitirebileceğiniz çerezlik kısa bir oyun kendisi. Source motorunun gücünden yararlanan oyunumuzda, Portal silahıyla bizi testten teste koşturan, çatlak bir yapay zekayla koca bir tesiste başa baş kalmış olan kadın bir karakteri oynamaktayız. 

Portal, promosyon olarak sunulan bir oyuna göre beklenilenden çok daha fazlasını başardı. Öyle ki Valve'in göz bebeği markası Half-Life evrenine bile dahil edildi. Oyunun zaten çıkış yılına göre değerlendirdiğimizde, Half-Life 2'de başarılanı biraz da farklı şekillerde pekiştirelim denmiş ve yine enfes bir iş koyulmuş ortaya. Grafikler, kaplamalar yine çıktığı yıla göre üst düzeyken fizik motoruysa klasik Source mantığıyla aynı. Bulmacalar ise birkaç deneme ve test alanını detaylı taradıktan sonra bir miktar el çabukluğuyla çözülebilecek cinsten. Zaten Portal'ın ilk oyununu bitirdiğinizde genel olarak mantığı kavradığınız için Portal 2'de de zorlanmadan adapte olabiliyorsunuz. Ancak tabii ki de oyun ilk oyuna göre daha da zorlaşıyor. :D

Senaryo konusundaysa Valve her zaman ki gibi oyuncularını kanser etmeyi tercih ediyor. Senaryo namına kesinlikle oyun içinde net bilgiler edinilemese de, oyun içi bazı gizlenen şeyler ve oyun arkası bilgilerle bazı şeyler netleşiyor. En azından Portal ve Half-Life oyununun aynı evrende geçtiğini, son bölümlere gelirken bir boş sunum odasında projektörden yansıyan görüntüde Black Mesa kuruluşundan bahsedildiği görülebiliyor.

Yine de oyunun senaryosundan bahsetmek gerekirse, önceden portal teknolojisini geliştirmek için kurulan tesisin kontrolünü GLaDOS isimli bir yapay zeka ele geçiriyor. GLaDOS ise tamamen bilgiye aç bir yapay zeka olduğu için, tesisteki bütün bilim adamlarını zehirleyerek öldürür. Zamanında Aperture Laboratuvarları'nda para karşılığı teste girmeye kabul etmiş bazı uyutulan denekleri uyandırarak kendi düzenlediği ölümcül testlere sokmaktadır. Portal'ın ilk oyunda da oynadığımız "Chell" isimli karakter bu kişilerden biri. Ancak buraya kadar anlattığım bilgiler oyun arkası bilgilerden edinilmiştir. Oyunun içinde bu bilgilere atıflar olsa da tamamen çıkarmamız biraz zor. Amacımız ise bu ölümcül testleri ölmeden geçerek GLaDOS'un bize vaat ettiği çikolatalı pastaya ulaşmak. Tabii öyle bir şey varsa...

Oyunun müzik kısmında ise atmosfer üzerine çalışılmış. Beyaz ve mavi renk paletinde geçen oyun, sürekli olarak bilim ve teknolojiyi buram buram insanın suratına vururken müzikleriyle de bunu destekler nitelikte. Valve her zaman için hangi oyunu olursa olsun müzik işinin gerçekten hakkını veriyor. İkinci oyunda müzik değeri olan soundtrack'lere kıyasla birinci oyun daha atmosferik soundtrack'ler içeriyor. Ancak oyunun sonunda GLaDOS'un seslendirdiği "Still Alive" isimli bir tatlış parça var (Sonlara doğru her ne kadar korkutucu olsa da!). Oyunu ilk bitirdiğim zamandan beri belirli aralıklarla aklımda dönen bu parçanın lanetinden bir türlü kurtulamıyorum!

Oyunlarını her zaman fiyat performans ölçütüne soktuğumuzda, kârlı çıkmak konusunda birçok oyun firmasına tokat vuran koca yürekli Valve burada da babacanlığını konuşturmuş. İndirimlerde 2 TL civarı komik bir fiyata düşen bu oyunu, kesinlikle tek değil ikinci oyunuyla beraber almanızı sonuna kadar tavsiye ediyorum. Öyle "Ben bulmacadan anlamam." ya da ben "Bulmaca sevmem ki!" argümanları ne yazık ki kabul edilen cevaplar değil. Kesinlikle uğraşıp bölümleri bir bir geçerek, oyunun sürecini ve sonlarını görmeyi emin olun her oyunsever hak ediyor. Oynadıktan sonra bana teşekkür edebilirsiniz sevgili okurlar. Kendinize iyi bakın!