Header Ads

CASSIOPEIA: SÜRÜNGENİN GÖZÜNDEN B1





Adımına, dikkat et!




Kaç kere demişti anneciği, incitecekti bir yerlerini ama Katarina'nın umrunda mı? Nerde...


______________________________________________________

Evet, bu dur durak bilmez veledin yanında bir de etliye sütlüye, karışığa karışmaza, açlığa tokluğa hiç mi hiç aldırmayan bir çocukları daha vardı Couteau ailesinin. Adı Cassiopeia idi. Anne Soreana uzun uzun süzdü çocuklarını. Bir Katarina’ya bir de Cassi'sine baktı tartarcasına. 

Biricik Cassiopeia'sı hiç mi hiç asi değildi, Katarina'sının aksine. Dizinin dibinden ayrılmaz, ne söylese ikiletmez ve ne öğretse anında kapardı. O Couteau'ların hayırlı bir evladıydı. 


General Du Couteau başarılı bir asker ve dört kişilik bu soyulu Noxus ailenin reisiydi. Baba, Katarina’yı kendi isteğince asker gibi yetiştirmiş, gerçekleştirmek istediği o mazide kalmış emellerini ancak ve ancak kızının yapabileceğine inanmıştı. Ona çok güveniyordu. 

Diğer taraftan annesinin yanından ayrılmayan, onun verdiği eğitim doğrultusunda kendini şekillendiren Cassiopeia, bu yönüyle ablasından çok farklıydı. 


___________________________________________________________


Cassieopia
Cassiopeia


Cassiopeia ona göre biraz politik kaçıyordu. Etrafındaki insanları kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor, işi bitince de kullanılmış basit bir araç  gibi bir köşeye atıveriyordu.

Bir gün akşam yemeğinde bir araya gelen bu ayrık aile üyeleri arasında, bir kavgadır koptu. 

Neymiş, Katarina’nın yemeği istediği gibi değilmiş, tabağına konan yemeklerin sırası karışmışmış. Önce balıklı lahana bifteğini tabağa koyduktan sonra, üstüne tütsülenmiş ıspanak yapraklarından duman şelalesi yapılacakmış. 





O da yetmemiş gibi balık yumurtalarından yapılmış ve iri kesilmiş bir çanak lapası konulması gerekiyormuş. 

Bu yemekler fiziksel açıdan onu daha güçlü, daha kuvvetli yapıyormuş.

Ah, çalışanlar bu veletten çektiği kadar kimseden çekmediler. Soreana’nın sabrı taşmış, sinirden iri iri olan gözlerini Katarina’ya belertmişti. Tam kızacağı anda, baba Du Couteau, kızının isteklerini yerine getiremeyen görevlileri fırçalamaya koyulmuştu bile. Anne ağızını bile açamadan baba bir bakış fırlatmış, Soreana’nın sözleri ağzında kala kalmıştı.


 Soreana ona pek karşı çıkamıyordu, üstelik ondan çekinmesini gerektiren nedenleri de vardı. 





Hiç yorum yok