Header Ads

İNCELEME: Luigi's Mansion

 


 Bugün benim için pek kıymetli olan bir oyun serisinin ilk oyununda bahsedeceğim. Orijinal çıkış yaptığı platform 2001 yılında Gamecube olan ama benim 3DS'te 2020 yılında oynayabildiğim Luigi's Mansion'ın ta kendisi. Oyun serisine girişi Nintendo Switch'imde Luigi's Mansion 3 ile yaptım. Sonrasında tadına doyum olmadı ben bunun eskilerini de oynayayım dedim, New 3DS XL aldım ve oynadım.

Nintendo Switch ve New 3DS XL

  Seriye ilk girişimde çok şüpheciydim ve iyi olma ihtimalinin zor olduğunu düşünüyordum. Sonuçta Mario'nun kardeşinin oyunu, sırf oyun kütüphanesi kalabalık görünsün diye yapılıyor herhalde demiştim. Tabi üçüncü oyunu oynayınca fikrim değişti çünkü hayatımda oynadığım en iyi oyunlardan biriydi ama bugün size üçüncü oyundan değil ilk oyundan bahsedeceğim, üçüncü oyundan daha çok bahsedip ilk oyunun hakkını yemeye devam etmeyelim şimdi.

 Bu oyun serisi hakkında hiç bilginiz yoksa kısaca anlatayım, hem oyunun hikayesi nasıl hem de oyunun konusu ve teması nedir daha fazla bilgi sahibi olursunuz.

Luigi kendi malikanesine teşrif ederken

 Oyun Luigi'nin kendisine verilen eve ilk kez gelişiyle başlar. Eve gelen Luigi daha ilk girişinde bir şeylerin ters gittiğini anlar ama yine de kendi evine girmesi gerekir değil mi? Evin içerisinde bir kaç odaya bakarken bir anda karşısına hayaletler çıkar. Luigi bir anda şaşkına dönerken Profesör Elvin Gadd tarafından kurtarılır. Profesör sonrasında hayalet avlayabileceğimiz bir alet verir ve tahmin edin nasıl bir alet veriyor? Hadi hadi tahmin edin. Tabi ki elektrikli süpürge veriyor.

Profesör Elvin Gadd

 Oyunda daha sonrasında Mario'nun evimize bizden önce geldiğini ve King Boo tarafından bir tabloya hapsedildiğini öğreniyoruz. Her ne kadar korkuyor olsak da hem evimizi, hem kardeşimizi kurtarmak için hayaletleri tek tek avlıyoruz. Hayalet avlamamız da Profesör Elvin Gadd'ın işine geliyor ve herkes kazanıyor kısacası.

Mario, tablonun içinde hapsedilmişken

 En son çıkmış oyunu ilk oynayıp gelince, ilk oyunun daha ufak olmasını bekliyordum ama bu kadar ufak olmasını beklemiyordum açıkçası. Sonradan araştırınca gördüm ilk çıktığında aldığı en büyük eleştiri kısa süren küçük bir oyun olmasıymış. Oyun standart bir triplex villada geçiyor diyebilirim. Bodrum katı ve çatı katı dahil edilince topu topu 5 kat var. Her oda dolu dolu bulmacalar ve boss savaşları içeriyor. Bütün hayaletleri ele geçirip Profesör Elvin Gadd'a veriyoruz ve oyunda her yakaladığımız hayalet ile Mario'yu kurtarmaya daha çok yaklaşıyoruz. 

 King Boo ile yaptığımız son savaşta King Boo, Bowser'ın vücudunu ele geçirerek karşımıza çıkıyor ve bir şekilde kontrol edilen Bowser'ı alt edip King Boo'yu elektrikli süpürgemiz ile çekiyoruz. King Boo'yu ele geçirince hem evimizi, hem Mario'yu kurtarıyoruz ve bunun üstüne hayaletlerin tamamını Profesör Elvin Gadd'ın güvenilir ellerine bırakıyoruz.

King Boo tarafından kontrol edilen Bowser

 Oyunun müziklerine bayıldım. Boşta kalınca mırıldanacağınız cinsten müzikler vardır ya hani, Luigi's Mansion'un müzikleri de öyle işte. Hatta müziğin bu etkisinin herkes farkına varmış ki oyun içinde boşta kalınca Luigi de sürekli mırıldanıyordu.

 Oyunun görsel dili eski normal olarak, 3DS versiyonu 2018'de yeni çıktı diyeceksiniz biliyorum. Remake olmadığı için etkisi yok, çünkü çözünürlük yükseltmesi yapılamayacak bir konsol 3DS, sadece portlanmış. Niye çözünürlük yükseltmesi yapılamaz diye sorarsanız bilmeyenlerinize söyleyeyim, 3DS'in ekranı 240p çözünürlükte. Uzun süre kendisine özel yapılmamış bir oyunu oynayınca hafif bir körlük yaşandığı da doğrudur.


Gamecube ve 3DS portunun grafik kıyası

 Oyunun oynanışını orijinal platformunda deneyemediğim için 3DS'teki deneyimlerimi aktaracağım sizlere. 3DS'te cstick ile yön vermek bayağa zordu, sağ tarafta da soldaki gibi normal analog kullanılsa konsolun kullanımı daha kolay olabilirdi. Shoulder butonların kullanımı da 3DS'te bana hep zor geliyor ve Luigi's Mansion'da shoulder butonlar çok kullanılıyor. Konsolun fiziksel anlamdaki sıkıntılarından fazlasıyla muzdarip olduğumu söyleyebilirim, Gamecube bulup oradan oynarsanız daha çok zevk alırsınız muhtemelen.

 Oyun fazlasıyla kompakt yapıda etrafa dağılıp toparlanamama gibi bir durum olmuyor çünkü harita zaten ufak ve her metrekaresinden faydalanılmaya çalışılmış. Oyun içindeki bazı yapmanız gerekenler, eğer ki daha büyük bir haritada olsaydı muhtemelen sinirinizi çok bozabilirdi, harita minicik olunca dert olmuyor tabi.

 Oyunu Türkiye'deki oyuncu camiasında en küçük azınlık olan Nintendo fanlarına ve çocukken Hayalet Avcıları'nı severek izleyen arkadaşlara tavsiye ediyorum. Tabi farklı bir tat almak isteyenler de oynayabilir onlara da engel olacak halim yok. İlk oyun olduğu için eskimiş olduğu bir gerçek, bu sebeple herkese öneremiyorum ama ilgili arkadaşlar kaçırmasın derim. Siz oyunu oynadıysanız fikirlerinizi yorumlara yazabilirsiniz ya da oyunla alakalı merak ettikleriniz varsa yine yorumlara yazarak sorabilirsiniz ve görüşmek üzere.

Hiç yorum yok